Suriye seyahetnamesi ve 5’inci Suriye kartun festivali (son bölüm)

Sabah Osama okulda olduğu için, Raed Halil beni almaya geldi. Dün tören sorunsuz ve güzellikle sona ermişti ve raed bu gün daha bir özgür ve güler yüzlü idi. Benimle selamlaşmasından rahatlamış olduğunu anladım.

Osama sınıfda olduğu halde, telefon ile durumu takip ediyordu. Bu günüm kartun ve karikatürile ilgili değildi. Kutsal mekanları ziyaret etmek istiyordum. Şamın arka sokaklarına ayak bastım. Ve şamın modern görünümü bir anda değişi verdi. Şamdaki bir çok ağaç olması dikkatimi çekti. Suriye arap bir ülke olduğu için, hep diğer arap ülkeleri gibi kurak ve çöllerden oluşan bir ülke olduğunu düşünürdüm. Bu arada Suriye bağları, benim için ilgi çeğici idi.
Raed kentin o bölgesinde bulunan otelleri göstererek, İranlıların genelde bu otellerde ikamet ettiklerini söyledi. Ve hazreti zeynebin görkemli türbesine girdik. Sanki hazreti rıza alehisselamın türbesine girmiştim. Çünkü ziyaretcilerin çoğunluğu iranlıidi ve az sayıda arap vardı. Mabet fazla kalabalık değildi. Ve rahatlıkla daha yakından ziyaret ede bildim. Ve ziyaret ederken, kendi hemşehrileriminde orada olduğunu fark ettim. Ve çoğu zaman, Azeri medihler okunuyordu. Daha sonra, her zamanki gibi oturdum ve kendimile baş başa kaldım. Kendilerini burada hatırlamamı isteyen insanları sabırla tektek aklıma getirerek hepsi için dua ettim. Sanki kerbelaa olayı bu gün yaşanmış ve ben şamda bu olaya ruh ve anlam katan hanımın mabedinin kenarındaidim. Mabedin içersinde kendi kameramile biraz çekim yaptıktan sonra, Raedile beraber etrafdaki Pazar ve mağzaları gezdik
Maalesef o bölgede, temizlik ve sağlık durumu çok iyi değildi. Pazarın her yerinde İranlıları göre biliyordun. İş yerleri sahiplerinin bir çoğu farsca biliyorlardı ve bazıları camlarına Farsça yazı bile asmışlardı. Raedın arkadaşlarından biri, imam Humeyni eserleri ve düşünceleri yayın evinin ofisinde çalışıyordu. İranı çok sevdiği için bizi evine davet etti. Küçük, sade, ama samimiyetile dolu bir evi vardı. Eser ve kitaplarını bana gösterdi. bisgüvi ve çay ikram etti. Elimizi ve yüzümüzü yıkadık. Odanın ortasında ısıtıcı kurulu idi ve onlarda bizim gibi ısıtıcıya “soba” diyorlardı. havalar sıcaktı. 1 haftadır hasta olduğunu söyleyince, çok üzüldüm.

Kızım roza bir oyuncak aldım ve albas gazetesinin ofisine gittik. Dünkü tören tüm gazetelerde, ayrıntılarıile yer almıştı.
Öyle yemeğini otelde yedikten sonra, ömeviiler mesjidindeki ras el Hüseyin mekanına gittik. Eski Rumlardan kalan görkemli bir bina. Ömevilerden sonra camiye dönüştürülmüş. halk caamiye girerek, resim çektirip tekrar dışarı çıkıyorlardı. Keşke onlarda Rumların atlarının ayak seslerini, törenlerini, komutanların ihanetlerini ve sonra Osmanlı halifelerini ve savaşlardaki haykırışlarını ve… duya bilselerdi.
Büyük bir bahçe, yüksek kolonları ve küçük taşlı resimleriile gerçekten görkemliidi.
Kafa tasına uygun bir yer yapılmış. Herkes başını oraya uzatarak ziyaret ediyordu. Söylenilenlere göre, hazreti hüseyinin kesik başı şama getirildikten sonra, birkaç gün burada saklanmış. Ve daha sonra hazreti zeynebin isteği üzerine kerbelaya geri gönderilmiş. Arkadaşlarım Sünni oldukları için, burası hakkında çokca bilgi sahibi değillerdi. Hazreti sacit mihrabı ve hazreti yahyanın mezarı (uhan olduğunu düşünüyorum) caminin görülmeye deyer mekanlarından biriidi.
banaBir yer daha gösterip hazreti isanın geri geleceği yer olduğunu söylediler. Kolonların ortasında durarak bütün duygularımı en yükseklere gönderdim. Güzel bir histi. Daha sonra hazreti rukiyeyi ziyarete gittik. Londradan gelen bir kızile erkek bizi türbenin önünde gördüklerinde 1 restran adresi istediler osama onlara türbeyi ziyaret etmenin onlar için bir tehlike yaratmayacağını söyleyerek restoranın adresini verdi. Müslümanlar aleyhindeki kötü anlatımlar ve propagandalar ve estres nedeniile kız çocuğunun gözleri korkudan yaşarmıştı. Orada birde, hazreti rukiyenin şecere namesini içeren bir kitapcık verdiler. Türbenin ayak kabıcısıda İranlı olunca, mekan ve tarihi hakkında bir çok bilgiyi kendisinden aldım.
Son akşam yemeği şamın yüksek dağlarından birinde, ve anı resimlerin çektirilmesi ve daha sonra otelde biraz dinlenmek.
Son dakikaları dinlenmekile geçirdim. Çünkü yolculuğum önce tahrana daha sonra tebrize gideceğim şekilde ayarlanmıştı. Uykusuzluğa hazırlandım… gece raed ve bakanlıktan İbrahim bey geldiğim gibi teşrifat salonundan rahat uça bilmem için yardım edecek olan bir çalışan da gelmişti.
Suriyedeki tüm arkadaşlarıma, özellikile Raede çok teşekkür ediyorum.
Son bölümü kısa yazdığım için, kusura bakmayın. Bir işe başlamak o işi bitirmakten daha kolaydır.

Bu makale, Tabriz kartunistleri derneği başkanı Sayın Rahim Baghal asghari nin (Safar be sooriye) yazı dizisinin Türkçe tercümesidir.

Yayım tarihi
Seyahet olarak sınıflandırılmış